Kral II. Hassan ve Yeşil Yürüyüşün Tarihi Önemi

Kral II. Hassan ve Yeşil Yürüyüşün Tarihi Önemi

Fas'ın Batı Sahra'daki Egemenlik İddiaları: Tarihsel ve Stratejik Bir Bakış

Fas’ın Batı Sahra üzerindeki egemenlik talepleri, bölgenin tarihsel ve coğrafi önemini ele alan bir dizi politika ve stratejinin merkezinde yer almaktadır. Bu yazıda, Batı Sahra meselesinin gelişim sürecini, Fas'ın ulusal çıkarlarını, iç ve dış politikalarını, uluslararası ilişkilerdeki etkisini inceleyeceğiz.

Batı Sahra'nın Tarihsel Arka Planı

Batı Sahra, 20. yüzyılın ortalarına kadar İspanyol kolonisi olarak varlığını sürdürdü. Ancak 1970'lerin başına gelindiğinde, bölgedeki bağımsızlık hareketleri, İspanya'nın zayıflaması ve Afrika'da dekolonizasyonun hızlanması, Fas'ı harekete geçirmeye başladı. Batı Sahra'nın bağımsızlık süreci, Fas için bir tehdit oluşturuyor ve stratejik olarak bu bölgenin kontrolünü elinde tutmak isteği giderek güçleniyordu.

Fas, Batı Sahra'nın kendi toprakları olduğunu savunmaya başladı. Bu iddialar, Fas'ın içindeki siyasi ortamda büyük yankı uyandırdı. 1958'deki *Le Monde Diplomatique*'te Jean Lacouture, Fas’ın Batı Sahra üzerindeki hak iddialarını ve bu iddiaların nasıl genişlediğini tartıştı. Lacouture, Fas'ın Batı Sahra'ya dair tarihsel haklarını ve egemenlik taleplerini savunduğunu belirtti (Lacouture, 1958).

Kral II. Hassan ve Batı Sahra Politikası

Kral II. Hassan, 1961 yılında tahta çıkmasının ardından Batı Sahra üzerindeki Fas’ın stratejisini daha da güçlendirdi. 1975'te Batı Sahra'nın bağımsızlık mücadelesine karşı Fas, "Yeşil Yürüyüş" adı verilen askeri olmayan bir hareketle bölgeyi işgal etti. Bu hareket, binlerce Faslı'nın Batı Sahra'ya yürüyerek bölgedeki kontrolü Fas’a katma amacını taşıyordu. Omar Brouksy, II. Hassan'ın iç politikadaki baskıcı yönetimi ve dış politikada Batı Sahra konusundaki kararlı tutumunun, onun otoriterliğini pekiştirdiğini vurgulamaktadır (Brouksy, 2019).

ABD ve Fas'ın Batı Sahra’daki Rolü

ABD'nin Batı Sahra üzerindeki Fas’ın iddialarını desteklemesi, 1970'lerin ortalarına dayanıyor. Jacob Mundy’nin 2006 tarihli makalesinde, ABD'nin Fas’a verdiği desteğin, Batı Sahra'nın Fas’a katılmasının temel nedenlerinden biri olduğunu gösteriyor (Mundy, 2006). Fas, Batı Sahra'yı sadece bölgesel bir mesele olarak değil, aynı zamanda uluslararası çıkarlarını koruyabilmek için bir stratejik hamle olarak görüyordu.

Batı Sahra’daki Yeşil Yürüyüş

1975'teki Yeşil Yürüyüş, Fas’ın Batı Sahra'daki egemenlik haklarını pekiştirmek amacıyla başlatılan tarihi bir adımdı. Onbinlerce Faslı'nın Batı Sahra sınırına yürüyerek bölgeyi işgal etmesi, Fas'ın ulusal bütünlüğünü pekiştirmesi adına kritik bir dönemeçti. Ancak bu hareketin, Batı Sahra'nın bağımsızlık mücadelesi veren Sahra Arapları tarafından büyük bir tepkiyle karşılandığını unutmamak gerekir. Batı Sahra'nın bağımsızlık talepleri, bu tarihten sonra yoğunlaşan bir mücadelenin temelini oluşturdu.

Uluslararası Tepkiler ve BM’nin Rolü

Birleşmiş Milletler, Batı Sahra’daki durumu, 1975 yılındaki danışma görüşmesinin ardından yakından takip etti. BM, Batı Sahra'nın durumunun dekolonizasyon sürecinin tamamlanması için bir referandum yapılmasını önerdi. Ancak bu öneri, Fas'ın itirazlarıyla karşılaştı. BM, Fas'ın Batı Sahra üzerindeki egemenlik iddialarını tanımakla birlikte, bölgedeki bağımsızlık referandumunun hala gerçekleştirilmesi gerektiğini savundu (UN, 2021).

Bugünkü Durum ve Gelecek Perspektifi

Fas, Batı Sahra üzerindeki hak iddialarını günümüzde de sürdürmektedir. 1975'teki Yeşil Yürüyüş'ten bu yana, Fas’ın Batı Sahra’daki egemenlik hakkını savunduğu ve bu meselede uluslararası alanda geniş bir destek bulduğu görülmektedir. Ancak, Batı Sahra'daki bağımsızlık mücadelesi hala devam etmektedir ve bölgedeki halkın kaderi, büyük ölçüde bu siyasi anlaşmazlıklara bağlıdır.

Fas’ın Batı Sahra’daki stratejileri, bölgedeki etnik ve kültürel çeşitliliği göz önünde bulundurarak şekillenmiştir. Kral II. Hassan’ın siyasi dehası, Batı Sahra’daki bu sorunun çözümü için farklı stratejiler geliştirmiştir. Bugün, Batı Sahra'da yapılan her siyasi hamle, Fas’ın bölgedeki hakimiyetini pekiştirme çabalarına ve bu stratejinin devamına yöneliktir.

Sonuç

Fas’ın Batı Sahra üzerindeki hak iddiaları, yalnızca bölgesel bir mesele olmanın ötesinde, uluslararası politikalar, iç denetimler ve askeri stratejilerle şekillenen bir konudur. Kral II. Hassan’ın Batı Sahra’daki stratejileri, Fas için uzun vadeli bir ulusal çıkar halini almış ve bu konuda izlediği politikalar, modern Fas’ın şekillenmesinde önemli bir rol oynamıştır.


Kaynaklar:

- Lacouture, Jean. « Les revendications sahariennes du Maroc s'affirment et s'étendent ». *Le Monde Diplomatique*, 1er mai 1958.

- Brouksy, Omar. « Maroc. Hassan II, « pote » et despote ». *Orient XXI*, 22 juillet 2019.

- Mundy, Jacob. « How the US and Morocco seized the Spanish Sahara ». *Le Monde Diplomatique*, Paris, 12 janvier 2006.

- « Les Marocains de la 'marche verte' ont franchi la frontière ». *Le Monde.fr*, 7 novembre 1975.

- *UN*, « Western Sahara ‘Last Decolonization Process in Africa’, Fourth Committee Told », United Nations, 8 mars 2021.

bu yazıya yapılan yorumlar

İnceleme bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *