+90 506 140 14 04  
Agadir Gezisi

Agadir Gezisi

Barış ve inziva kaynağı, çok özel bir yerleşkede bulunan, dünyanın en güzel koylarından biri, özel ve ölçülü bir iklim özelliklerine sahip, birinci sınıf otelleriyle donanımlı olan Agadir, sizlere her mevsim rüya gibi bir tatil sunar. Mükemmel bir sahil kenti olmasının yanı sıra, ülkenin merak uyandırıcı görünmeyen yüzünden Büyük Güney macerasına kadar tüm keşiflerinize ulaşım kapısıdır. Onlarca kilometre uzunluğundaki plajları ile Agadir, zaman içinde tüm dünya tarafından tanınıp beğenilen bir turizm endüstrisi geliştirmiştir : su sporları, su altı balık avcılığı, güneşlenme, yatçılık… Bu özellikleriyle, kaliteli bir tatil için gerekli tüm detayları turistik tesislerde bulan yüz binlerce turist, her yıl Agadir’i ziyaret etmektedir.

Gezi Önerilerimiz

La Kasbah yada Agadir Kalesi

(Tachelhit yerel dilinde Agadir Oufella yani Yukarı Agadir) kentin en görkemli yeridir. Burası, tüm şehri ve kumsalı ayaklarınızın altına seren 236 metre yükseklikte kurulu bir kaledir. Oufella tepesinde 216 metre yükseklikte okyanusa hakim konumdadır ve muhteşem bir manzara sunar. Agadir Oufella 1540 yılında Faslı Saadian Hanedanı Kralı Mohammed Ech-Cheikh tarafından şehrin fethedilmesinden hemen sonra, özellikle Portekiz saldırılarından korunmak amacıyla yaptırılmıştır. 1752 yılında, Agadir şehrinin güvenliğinin arttırılması için tekrar yapılmıştır. 1960 yılındaki depremde yıkılan surlar orijinaline uygun olarak tekrar inşa edilmiş, sadece giriş kapısı ayakta kalmış ve ilk halini korumaktadır. Gezileri sırasında ziyaretçiler, bu kale duvarlarının geçmişte küçük sokaklardan oluşan ve neşeli bir toplumu bünyesinde bulunduran Agadir’in en eski mahallesini barındırdığını unutmamalıdır. Bu eski yerleşkenin surları ve giriş kapısı restore edilirken diğer kısımları mezarlığa dönüştürülmüştür. Bu tepeye müthiş manzaralı bir yol vasıtasıyla ulaşırız. Her açıdan kentin ve gün batımının keyfini çıkartabileceğiniz için ideal bir mekândır.

Kuşlar Vadisi

Eski bir nehir yatağında kurulmuş olan kuşlar vadisi, kent merkezinden deniz kıyısındaki meydana kadar uzanmaktadır. Bu alanın 2,5 hektarlık kısmında manolya, kalistemon, parkinsonya gibi egzotik bitkilerin yanı sıra, nümidya kızları ve amerikan devekuşları gibi nadir görülen kuş türleri yer almaktadır.

Başarılı bir şekilde organize edilen bu ortam, Güney Amerika ve Asya kökenli egzotik kuş meraklıları için bir ziyafettir ve bölgeye has hayvan çeşitlerinden paçalı koyun ve kuyruksuz maymunları da görme imkânı sunmaktadır.

Agadir Medinası

Medina kısa süre önce, aslen gadir olan, Fas doğumlu dekorasyon el sanatları ustası Coco Polizzi tarafından tasarlanan ve inşa edilen kültürel bir köydür. Dört hektardan daha geniş bir alanda kurulan bu köy, fas medina kültürünü kabiliyetli bir şekilde ele alıyor ve düşündürüyor. Medina, aynı zamanda bölge zanaatkar ve sanatçılarına da hürmet göstermektedir. Medina içinde bulunan 25 atölyede çalışan gençler, bölgesel geleneğinin (çömlekçiler, marangozlar, seramikçiler, demirciler, vs.) sürdürülmesine katkıda bulunuyorlar. Agadir ve Inezgane’i ayıran okaliptüs ormanı içinde kurulu bulunan Polizzi medinası ziyaretçilerine restoran ve satış mağazaları hizmeti de sunmaktadır.

Souk El Had

1960 depreminde antik medinası yıkılan Agadir, daha çağdaş görünümlü bir souk (kapalı çarşı) sunuyor bizlere : Souk El Had.

Agadir halkının, gıda, giyim ve olağan ekipman ihtiyaçlarını karşıladığı başlıca yerdir. Burada, çok sayıda el sanatları ürünü de bulabilirsiniz. Cumartesi ve Pazar günleri pazar kurulur ve bu günlerde Souk El Had daha büyük boyutlara ulaşır. Souk büyük bir çarşıdır, yaklaşık 6000 küçük dükkandan oluşur. Duvarlarla çevrilidir ve birçok giriş kapısı vardır. Farklı alanlarda hizmet vermektedir : mobilyalar, el sanatları, giysiler, sebzeler, kasaphane, baharatlar… Küçük harika objeler ve geleneksel dekorasyon malzemelerini burada bulabilirsiniz…

Olhao Bahçesi

Olhao bahçesi, diğer adıyla Portekiz bahçesi, iki kardeş şehir olan Agadir ile Portekiz kenti Olhao’nun kardeşlik sembolüdür. Aynı zamanda iki ülke arasındaki tarihi bağları da simgeler. Su noktaları, ağaçlı yollar ve bölgesel gelenekten esinlenilen mimarisi ile belirginlik kazanan bu yeşil alan, Agadir şehrinin anısına kurulmuş bir müzenin hemen yanında yer alır.

Bu müzede kentin güçlü anları (inşaat, yıkım ve tekrar yapım) bir dizi fotoğraf, pul ve gazete kupürleri vasıtasıyla anlatılmaktadır. Agadir Fransız Enstitüsünün hemen yakınında bulunur.

Belediye Müzesi

Agadir kenti, Souss Massa Draa bölgesi amazigh mirasına itafen kurulmuş bir müzeye sahiptir. Depremden 40 yıl sonra, 29 Şubat 2000’de Agadir şehrinin tekrar inşasının kutlanması sırasında kapılarını açmıştır. Güney bölgesi Berberilerine ait bir takı koleksiyonu sergilenmektedir.

Immouzzer

Kentin 12 km kuzeyinde, sağda, dolambaçlı ve engebeli bir yol 24 kilometrelik dağlık bölgeyi kat eder ve önünüze şaşırtıcı rölyef çeşitliliği -plato, vadi, boğaz, dağ- ve argan ağaçları, bodur palmiyeler ile çok çeşitli bir bitki örtüsü çıkar. “Cennet vadisi” diye adlandırılan bu doğal botanik bahçenin ortasında, Immouzer’in beyaz evleri bir palmiye bahçesini çevreler. Bölgenin başlıca faaliyetlerinden biri arıcılıktır (Immouzzer Bal Festivali her yıl mayıs ayının başında organize edilir). Kekik ve yabani lavanta balı ile argan yağı ve badem ezmesi karışımından yapılan Amlou, yeni evlilere sunulan bir şekerleme türüdür.

Hatıra Duvarı

Agadir’in tekrar inşası için ortaya çıkan meydan okumayı yad eder. “… Kader, Agadir’in yıkılmasına karar verdiyse, tekrar inşası iman ve isteğimize bağlıdır” diyor Kral Mohammed V.

Limanlar

Agadir kentinde başlıca üç liman bulunur : yat limanı (marina), balıkçı limanı ve ticaret limanı…dolayısıyla şehrin kalbinin denizde attığını söylemek yanlış olmaz! Limanların hepsi de yeni ve moderndir. Ticaret limanı, depoların yanı sıra konserve ve dondurucu fabrikalarıyla çevrilidir. Dış dünya ile ticareti çoğunlukla, sebze-meyve ve madenler oluşturur. Balıkçılık limanı özellikle sardalye avından beslenir. Şimdiden uyaralım, ziyaretiniz sırasında hoş olmayan kokularla karşılaşabilirsiniz. Yaşadıkları sıkıntıyı bir nebze olsun telafi etmek ve keşif merkezinde kalmak için, her öğleden sonra, balıkçılar son avlarının tadılmasını mümkün kılmak amacıyla açık pazar kurarlar. Gözü bu kadar açık olmayanlar için, limanın hemen yanında çok sayıda sardalye lokantası kurulmuştur.

Souss-Massa Doğal Parkı

Souss-Massa doğal parkı 1991 yılında, 34000 hektar arazi üzerine kurulmuştur. Biyotoplarının çeşitliliği, florası ve faunasının zenginliği ve orijinalliği ile ilgi çeker. Bitki örtüsü, tropikal, sahra ve Akdeniz’in birleşiminden oluşur, tipik ve yerleşiktir. Kıyısal bir stepin yanı sıra Massa nehri kıyılarında sütleğenli bir step, kumullu bir bitki örtüsü ve susal bir bitki örtüsünün varlığını fark ederiz. Park, dama mhorr ceylanları, Afrika antilopları, adaks ve deve kuşları sürülerinin doğaya tekrar kazandırılması için korunduğu ayrıcalıklı bir yerdir. Çok sayıda kuş, memeli, sürüngen, kurbağa, balık ve kelebek türünü bünyesinde barındırır. En meşhur tür ise kel leylektir, çünkü dünyada bu türe ait en büyük sürü burada bulunmaktadır. Souss ve Massa nehirlerinin ağızlarında yer alan nemli bölgeler bu parkın tam kalbindedir ve göçmen kuşlar için ideal konaklama noktalarıdır, görülmeye değer. Bu doğal park bünyesinde birçok kuş türünü gözlemleyebilirsiniz, bilhassa bu uçan faunanın en ilginç türü olan kel leylekleri (Geronticus eremita) izlemek size büyük keyif verecektir.