Safi: Fas'ın Seramik Başkenti ve Atlantik Kıyısı
Tarih
Safi şehrinin geçmişi yüzyıllar öncesine uzanır. Orta Çağ döneminde önemli bir liman kenti olan Safi, 12. yüzyılda coğrafyacı El-İdrîsî tarafından canlı bir ticaret limanı olarak anılmıştır. 1508 yılında Portekizliler burada güçlü bir kale (Portekizce fortaleza) inşa ederek şehri hakimiyetleri altına aldı; ancak 1541'de Safi'yi savunmanın zorluğu nedeniyle kaleyi Saadi Sultanlığı'na terk edip geri çekildiler. Portekizlilerden kalan surlar ve yapılar günümüzde hâlâ ayaktadır. 16. ve 17. yüzyıllarda Safi, Saadi ve ardından Alavî hanedanları döneminde Marrakeş'e yakınlığı sayesinde en güvenli ve hareketli limanlardan biri haline geldi. Pek çok yabancı elçi ve tüccar bu dönemde Safi limanı üzerinden Fas'a giriş yapmıştır.
yüzyılda şehir tekstil dokuma sektörünün merkezi olarak ün kazandı. Fransız sömürge döneminde de önemini koruyan Safi, II. Dünya Savaşı sırasında Müttefiklerin Operation Torch çıkartmasında hedef limanlardan biriydi. 1942'de Amerikalı kuvvetler Safi'ye çıkarma yaparak kenti kısa sürede kontrol altına aldı. Günümüzde Safi ekonomisi balıkçılık, fosfat ihracatı, tekstil ve özellikle seramik zanaatı ile canlılığını sürdürmektedir. Şehir, Fas'ın en büyük sardalya balıkçılık limanına sahip olup ulusal sardalya üretiminde başı çekmektedir. Yüzyılların mirası tarihi dokusu ve köklü el sanatları sayesinde Safi, ziyaretçilere hem tarih dolu hikâyeler hem de yaşayan bir kültür sunmaktadır.
Safi: Fas'ın Seramik Harikası
Fas'ın seramik başkenti olarak anılan Safi, yüzyıllardır çanak çömlek yapımıyla ünlüdür. Şehrin her köşesinde Safi'ye özgü mavi-beyaz desenlerle süslü tabaklar, vazolar ve özellikle tajin adı verilen güveç kapları göze çarpar. Bu geleneksel seramik zanaatı nesiller boyu aktarılmış ve Safi halkının günlük yaşamının bir parçası haline gelmiştir. Günümüzde şehirde çoğu Çömlekçiler Tepesi (Colline des Potiers) bölgesinde toplanmış 200'den fazla atölyede, 2000'i aşkın zanaatkâr bu kadim sanatı icra etmeye devam etmektedir. Safi'de 1919 yılından beri gelişen seramik sektörü, 1920'lerde ustaların kurduğu ilk seramik okulu sayesinde kurumsallaşmış ve Safi'ye hak ettiği ünü kazandırmıştır. Şehrin kalbindeki Ulusal Seramik Müzesi de (Dar Sultan), Safi'nin yanı sıra Fas'ın farklı bölgelerinden gelen yüzlerce değerli seramik eserini sergileyerek bu zengin mirası gözler önüne sermektedir. Safi'nin seramik harikaları, hem sokaklarda kurulmuş renkli çarşılarda hem de müze vitrinlerinde ziyaretçilerini beklemektedir.
Atlantik Kıyısında Bir Hazine
Atlantik Okyanusu kıyısında konumlanan Safi, hem doğal güzellikleriyle hem de stratejik konumuyla bir hazine değerindedir. Şehir, Fas'ın Atlantik sahilinde El-Cadîde ile Essaouira arasında uzanan rotanın tam ortasında yer alır ve bu sayede her iki kentin güzelliklerini keşfeden gezginler için ideal bir durak noktası olur. Kayalıklardan okyanusa bakan Safi kıyıları ve sahil şeridi, ziyaretçilere muazzam manzaralar sunar. Özellikle gün batımında okyanus ufkunda beliren turuncu ve pembe tonlar, Safi'nin sahilinde unutulmaz anlar yaşatır. Safi limanı ise kentin can damarıdır: Burası Fas'ın en büyük sardalya avcılık merkezidir. Her sabah erkenden limana dönen balıkçı teknelerinin telaşı ve taptaze deniz ürünleri, şehre yaşayan bir deniz kültürü atmosferi kazandırır. Sahildeki restoranlarda ve pazar tezgâhlarında yeni tutulmuş lezzetli sardalyaların tadına bakabilir, Safi'nin deniz ürünleri mutfağını deneyimleyebilirsiniz. Tüm bunlar Safi'yi Atlantik kıyısında keşfedilmeyi bekleyen gerçek bir hazine yapmaktadır.
Safi'de Gezilecek ve Görülecek Yerler
Safi'yi ziyaret ettiğinizde, tarih ve kültürle iç içe geçmiş pek çok görülmesi gereken yer karşınıza çıkar. İşte şehirde mutlaka deneyimlemeniz önerilen bazı duraklar:
Deniz Kalesi: Seramik Tarihine YolculukSafi'nin simge yapılarından biri olan 16. yüzyıldan kalma bu deniz kalesi (Dar el Bahar), bir zamanlar Alevî sultanlarının ikametgahı olarak kullanılmıştır ve günümüzde Ulusal Seramik Müzesi'ne ev sahipliği yapmaktadır. Kalın taş duvarlarla çevrili bu tarihi kale, ziyaretçilere Fas seramik sanatının enfes örneklerini tarihi atmosfer içinde görme fırsatı sunar. Kaledeki sergi salonlarında Safi'nin yanı sıra Fez ve Meknes gibi şehirlerden gelen asırlık çömlek ve seramik eserlerini inceleyebilirsiniz. Ziyaretinizi tamamladıktan sonra kalenin surlarında yürüyüş yaparak Safi limanının ve uçsuz bucaksız Atlantik Okyanusu'nun manzarasının keyfini çıkarın. Özellikle kaleden gün batımını izlemek, seyahatinizin unutulmaz anılarından biri olacaktır.
Medine'de Hızlı Bir Yürüyüş – Safi'nin tarih kokan eski şehir bölgesi Medine, dar sokaklarında sakladığı sürprizlerle keşfedilmeyi bekliyor. Kısa bir rotayla, Rue du Socco (Souq sokağı) üzerinden başlayıp Bâb Chaâba kapısına kadar yürüyerek bu otantik atmosfere dalabilirsiniz. Medine içinde yer alan Çömlekçiler Tepesi'ne uğramayı unutmayın: Burada 700'den fazla zanaatkârın atölyelerinde çarkın başında kilin ustaların ellerinde nasıl sanata dönüştüğünü izleyebilirsiniz. Tepeye yaklaştığınızda tandır fırınlarında pişen toprak kapların kokusu ve atölyelerden yükselen çekiç sesleri size rehberlik edecek. Sıra sıra dizili atölye ve dükkanlarda rengârenk seramik tabaklar, çanaklar ve sürahiler arasından sevdiklerinize hediyelik eşyalar seçebilirsiniz. Bu kısa medine turu, Safi'nin hem tarihi mirasını hem de yaşayan el sanatları geleneğini yakından görme fırsatı sunuyor.
Safi Çevresinde Keşif
Safi'nin yalnızca şehir merkezi değil, çevresi de keşfe değer doğal ve kültürel hazineler barındırıyor. Özellikle kuzey yönünde yapacağınız bir sahil yolculuğu, sizi birbirinden ilginç duraklara götürecek. Şehrin yaklaşık 15 km kuzeyinde yer alan Lalla Fatna Plajı, yüksek kayalıklarla çevrili korunaklı koyu sayesinde rüzgârdan uzak, sakin bir atmosfer sunar. Burası yerel halkın da piknik ve hafta sonu kaçamağı için tercih ettiği, altın rengi kumları ve masmavi deniziyle huzur dolu bir sahildir. Plajda dalgaların kayalıklara vururken çıkardığı sesi dinleyerek yürüyebilir, dilerseniz yanınızda getirdiğiniz atıştırmalıklarla küçük bir piknik yapabilirsiniz.
Lalla Fatna Plajı'nın hemen kuzeyinde ise Gorani Mağarası (Ghar Gharani) adlı tarih öncesinden kalma bir mağara bulunuyor. Bu mağara, duvarlarında ve tavanında görülebilen prehistorik kaya resimleri ile ünlüdür. Binlerce yıl öncesine ait bu çizimler, bölgede tarih öncesi dönemde yaşamış toplulukların izlerini gözler önüne serer. Gorani Mağarası'na uğrayarak, doğanın ve insanın binlerce yıl önce bıraktığı ortak mirası keşfedebilirsiniz. Mağaranın serin atmosferinde geçmişin izlerini incelerken, dışarıda uzanan uçurumlu sahilin manzarası bugünün güzelliklerini sunar. Safi çevresinde yapacağınız bu keşif gezisi, bölgenin doğal ve tarihi zenginliklerini bir arada deneyimlemenizi sağlayacak, Fas'ın Atlantik kıyısındaki bu özel köşesini daha da unutulmaz kılacaktır.